2021 Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye ödülünü kazanarak dikkatleri üzerine çeken 'Titan (Titane)', Julia Ducournau'nun cesur ve yenilikçi bakış açısını yansıtır. Film, cinsiyet, kimlik ve aile bağları gibi derin temaları keşfederken izleyiciyi rahatsız edici bir yolculuğa çıkarıyor. Vücut korkusu ve insanlığın karanlık yönlerini ortaya koyarken, Ducournau'nun özgün anlatımı ve görsel estetiği izleyenleri etkisi altına alıyor. Özellikle başroldeki Agathe Rouselle'in performansı unutulmaz bir iz bırakıyor. İzleyiciler, film sonrası üzerine düşünmek zorunda kalıyorlar.
Alexia karakterine hayat veren Agathe Rouselle, filmdeki performansıyla dikkat çekmektedir. Rouselle, güçlü bir karakteri canlandırırken izleyicilere unuttukları duyguları hatırlatır. Vincent rolündeki Vincent Lindon, filmdeki duygusal dinamikleri ustalıkla işlerken, güçlü bir baba figürü çizer. İki ana karakter arasındaki etkileşim, film boyunca gerilim yaratmaya devam ederken, izleyiciye derin düşünme fırsatı sunar. Diğer oyuncular ise, hikayenin derinliğini artırarak, olayların akışına yeni boyutlar ekler.
Titan, vücut korkusu ve dönüşüm temalarıyla derin bir alt metin sunar. Film, kişinin kendini bulma çabası ve cinsiyet kimliğinin sürekli değişimi üzerine yoğunlaşır. Bir insanın içsel çatışmaları ve toplumsal beklentilere karşı duruşu, izleyiciyi düşündürür. Aynı zamanda, film aile ilişkileri, kayıp ve bağımsızlık arayışını da işler. Ducournau'nun cesur anlatımı, izleyicilerin sadece izlemekle kalmayıp aynı zamanda duygusal bir bağ kurmasını sağlar, bu da filmi sadece bir korku ve gerilim deneyimi olmaktan öteye taşır.
Film, yoğun ve boğucu bir atmosfer yaratmak için karanlık renk paleti ve ilginç açıları kullanır. Görsel estetiği, rahatsız edici sahnelerle doludur. Müzik ve ses tasarımı ise izleyiciye sürekli bir gerilim hissi verirken, hikayeyle bütünleşir. Ducournau, klasik sinema dili ve deneysel unsurları birleştirerek izleyiciyi içine çeken bir deneyim sunar.