Nostalghia, Andrei Tarkovsky'nin sinema tarihinde yer eden en önemli eserlerinden biridir. Film, İtalya'da bir Rus şairinin geçmişle hesaplaşma sürecini yansıtır. Tarkovsky, görsel anlatımıyla derin bir duygusal deneyim sunar. Filmin ana karakteri olan Andrei, kendi ülkesi ve geçmişiyle dolu karmaşık duygularını taşır. Sürgün olmanın getirdiği yalnızlık ve özlem, film boyunca ön plandadır. Nostalghia'nın görsel dili, müziği ve sembolizmi, izleyiciyi hem düşünmeye hem de hissetmeye zorlar. Bu film, kalp ve zihnin bir araya geldiği, seyirciyi kendi hayatına dair düşüncelere sevk eden bir meditasyondur. Unutulmaz sahneleri ve güçlü temalarıyla Tarkovsky, izleyicinin ruhuna dokunmayı başarır.
Nostalghia'nın başrollerinde Donatas Banionis, Oleg Yankovsky ve Alain Cuny gibi yetenekli oyuncular yer alır. Donatas Banionis, Andrei karakterine hayat verirken, onun derin duygusal derinliğini ustaca yansıtır. Oleg Yankovsky, Andrei'nin içsel yolculuğundaki önemli bir figür olan Gennady karakterini canlandırır. Alain Cuny ise mistik ve derin bir karakter olarak öne çıkarak hem Andrei'ye rehberlik eder hem de filmdeki sembolik unsurları pekiştirir. Filmin oyuncuları, Tarkovsky'nin karmaşık temalarını ve görsel anlatımını güçlendiren performanslarıyla dikkat çeker.
Nostalghia, sürgün kelimesinin derin anlamlarını ve bir insanın kaybolmuş hissetme halini ele alır. Tarkovsky, kişinin köklerinden kopmasının yarattığı yalnızlığı ve özlemi çok çarpıcı bir şekilde işler. Film, hafızanın doğası ve geçmişin etkisi hakkında derinlemesine bir sorgulama içerir. İzleyici, Andrei'nin içsel çatışmaları sayesinde hem bireysel bir yolculuğa çıkar hem de daha evrensel bir deneyimi hisseder. Nostalji, sadece geçmişe duyulan özlem değil; aynı zamanda varoluşsal bir sorgulama unsuru olarak öne çıkar. Aynı zamanda, Tarkovsky, gerçek ve hayal arasındaki sınırları sorgularken, insanın kendi kimliğini bulma çabasını da vurgular.
Nostalghia, Tarkovsky'nin karakteristik görüntü yönetimi ile doludur. Uzun, sabit çekimler ve doğal ışık kullanımı film boyunca gözler önüne serilir. Görsellik, karakterlerin ruh hallerini ve içsel yolculuklarını vurgulamak için ustaca işlenir. Filmdeki ıssız manzaralar, hafif sis tabakaları ve tarihi yapılar, karakterlerin yalnızlıklarını ve geçmişe özlemlerini simgeler. Ses ve müzik de filmde büyük bir rol oynar; özellikle Tarkovsky'nin tercih ettiği klasik müzik, izleyicinin duygusal deneyimini derinleştirir.