Amelie, izleyicileri sıradan bir hayatın içindeki sihri keşfetmeye davet eden, Jean-Pierre Jeunet'in ustalıkla yönettiği bir başyapıttır. Paris'in hayali görüntülerinde geçen bu film, Amelie Poulin adlı genç bir kadının hayatına odaklanır. Genç kız, yalnızca kendi mutluluğunu değil, çevresindekilerin yaşamlarına renk katmayı hedefler. Farklı karakterlerle kurduğu ilişkiler, sevgi, umut ve neşeyle dolu bir yolculuğa dönüşür. Görsel estetiği, ilgi çekici hikaye anlatımı ve güçlü karakter gelişimi sayesinde Amelie, izleyenlere unutulmaz bir deneyim sunar.
Audrey Tautou, başrolde Amelie karakterini canlandırır. Tautou, bu role uygun bir masumiyet ve neşe yansıtırken, karakterinin içsel yolculuğunu da başarıyla aktarır. Matthieu Kassovitz, Amelie'nin aşkı Nino'yu canlandırırken izleyiciye etkileyici bir performans sunar. Filmdeki diğer önemli karakterler arasında Rufus, Jamel Debbouze, Dominique Pinon ve Artus de Penguern bulunmaktadır. Tüm bu oyuncular, Jeunet'in yarattığı büyülü dünyayı güçlendirir ve karakterlerine derinlik kazandırır.
Amelie'nin ana fikri, sıradan hayatların içine gizlenmiş olan mutluluğu ve hayatın anlamını öğretmektir. Film, iyilik yapmanın ve küçük şeylerden mutluluk bulmanın önemini vurgular. Amelie, çevresindeki insanların hayatlarına dokunduğunda, aslında kendi mutluluğunu da bulur. Bu, onlara yardım etmenin ve sevgi dolu bir kalple yaşamanın anlamını ifade eder. Amelie, insan ilişkilerinin derinliğini ve hayal gücünün gücünü keşfederken, yaşamın en küçük anlarının bile ne kadar değerli olduğunu gözler önüne serer. Film, bazı durumların dışarıdan görünüşte basit olsa da, arkasında derin bir anlam taşıdığını hatırlatır.
Amelie, keskin renk paleti ve etkileyici görsel anlatımıyla dikkat çeker. Filmde sıcak tonlar, yaratıcı ışıklandırmalar ve detaylı çekimler, Paris'in büyüsünü yansıtır. Jeunet, alışılmadık açılar ve simetrik kompozisyonlarla izleyiciyi adeta büyüler. Ayrıca, animasyon ve montaj teknikleri filmin halleri arasında geçiş yapmakta etkili bir şekilde kullanılır.