The Theory of Everything, ünlü fizikçi Stephen Hawking'in yaşam hikayesini mercek altına alan bir biyografi filmidir. Yönetmen James Marsh, Hawking'in bilimsel başarılarının yanı sıra, özel yaşamındaki zorluklarına da odaklanır. Eddie Redmayne'in başrolde mükemmel bir performans sergilediği film, izleyicilere bilim dünyasında bir yolculuk sunar. Hawking'in genç yaşta ALS hastalığına yakalanması ve buna rağmen gerçekleştirdiği büyük başarılar, izleyicilere ilham verirken, aşkı ve kaybı da derinlemesine keşfeder. Film, sadece bir biyografi olmanın ötesine geçerek, severek yaptığınız her şeyin, hayatın getirdiği zorluklara rağmen nasıl imkânsız görünen hedeflere ulaşabileceğini gösteriyor.
Eddie Redmayne, Stephen Hawking'i canlandırarak bu rolü ile büyük beğeni toplar ve En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ını kazanır. Felicity Jones ise Jane Wilde rolünde etkileyici bir performans sergiler ve Hawking'in hayatındaki önemli bir dönüm noktasını başarılı bir şekilde işler. Diğer önemli oyuncular arasında Charlie Cox, Maxine Peake ve David Thewlis yer alır. Her biri karakterlerini inandırıcı bir şekilde canlandırarak hikayenin duygusal derinliğini artırır.
The Theory of Everything, yalnızca Stephen Hawking’in bilimsel başarılarını değil, aynı zamanda kişisel mücadelelerini ele alır. Ana fikir, güçlü bir irade ve sevginin insanı her türlü zorluğun üstesinden gelebileceği mesajıdır. Hawking'in bilimdeki katkıları, evreni anlamanın ötesinde, insan ruhunun sınırlarını zorlamak adına bir ilham kaynağı haline gelir. Film, izleyiciye hayatta kalmanın ve tutkularımızı takip etmenin ne kadar önemli olduğunu, her zaman umudu korumanın ve sevdiğimiz insanlarla birlikte mücadele etmenin gerekliliğini hatırlatır. Kadın ve erkeğin ilişkisi, destekleyici ve besleyici bir sevgi ile nasıl güçlendirilebileceğini gözler önüne serer.
Film, etkileyici sinematografi ve görsel anlatım ile dikkat çeker. Renk paleti, duygusal ani değişimlerle uyumlu olarak tasarlanmıştır. Yönetmen James Marsh, gerçekçi sahneleri ve dramatik anları ustaca bir araya getirirken, izleyiciyi Hawking'in düşüncelerine ve hislerine daha da yaklaştırır. Müzikler, filmdeki duygusal anları pekiştirir ve izleyiciyi derinlemesine etkiler.