Ray, müzik dehası Ray Charles'ın hayatına odaklanarak, onun unutulmaz parıltıları ve karanlık dönemlerini gözler önüne seriyor. Film, Charles'ın sadece müziğinde değil, aynı zamanda kişisel hayatındaki mücadelelerinde de nasıl bir ikon haline geldiğini anlatıyor. İzleyicileri duygusal bir yolculuğa çıkaran bu yapım, müzik tutkunları ve biyografi severler için bir başyapıt niteliğinde. Sıradan bir biyografi filmi olmanın ötesine geçerek, Ray Charles’ın insan olarak karşılaştığı zorlukları ve bunlara nasıl karşı koyduğunu derinlemesine işliyor.
Filmde, Jamie Foxx, Ray Charles rolüyle izleyiciyi büyülemektedir. Performansı, ona En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ını kazandırmıştır. Kerry Washington, Ray'in eşi Della Beynon rolünde dikkat çekerken, Clifton Powell ve Regina King gibi yetenekli oyuncular da filmde önemli rollerde yer alır. Her biri, karakterlerine derinlik ve realite katarak, izleyicinin duygusal bir bağ kurmasını sağlar. Ayrıca, oyuncuların müzik yetenekleri de göz önünde bulundurulursa, film; hem dramatik hem de müzikal açıdan zengin bir deneyim sunar.
Ray filmi, hayatta karşılaşılan zorlukların ve engellerin üstesinden gelmenin önemine vurgu yapar. Ray Charles, görme yetisini kaybetmesine rağmen, azmi ve müziğe olan tutkusu ile büyük bir başarı elde eder. Film, yaşamın zorlu koşullarında dahi umudun, tutkunun ve kararlılığın nasıl bir güç kaynağı olabileceğini gösterir. Aynı zamanda, ayrımcılığın ve bağımlılığın etkileri ile başa çıkma mücadelesini de ele alarak, sosyal konulara da değinir. Ray'in hikayesi, her insanın kendi zorluklarıyla yüzleşmesi ve onlardan ders çıkararak yükselmesi gerektiğini hatırlatır.
Ray, etkileyici görüntü yönetimi ve sahne tasarımıyla dikkat çeker. Film boyunca kullanılan renk paleti, 1940'lı ve 50'li yılların atmosferini yansıtırken, müzik sahneleri ise enerjik çekimleri ile izleyiciyi büyüler. Fotogramların titizliği ve dikkatlice kurgulanmış sahneler, Ray Charles'ın hayatındaki inişleri ve çıkışları görsel olarak da hissettirir.