2013 yapımı İçimdeki Ses, ünlü yönetmen Ben Stiller tarafından hayata geçirilmiştir. Film, sıradışı hayallere dalan ve monoton yaşamından kaçış yolu arayan Walter Mitty'nin hikayesini konu alır. Walter, bir derginin fotoğraf arşivcisidir ve hayatında gerçek anlamda bir macera yaşamamıştır. Film boyunca, hayali dünyanın yanı sıra Walter'ın gerçek hayatta karşılaştığı engelleri ve içsel çatışmalarını da gözler önüne serilir. Görsel olarak etkileyici sahneleri ve güçlü mesajlarıyla İçimdeki Ses, seyirciyi düşündürürken eğlendirir. Bu film, hayallerin gerçeğe dönüşebileceğini ve insanın kendi potansiyelini keşfetme yolculuğunu anlatıyor. İzleyiciler, aynı zamanda Walter'ın cesaret ve keşif arayışıyla kendilerini de sorgulama fırsatı bulur.
Ben Stiller, Walter Mitty karakterini canlandırırken, Kristen Wiig, Walter'ın ilgisini çeken Cheryl Melhoff rolündedir. Sean Penn, ünlü fotoğrafçı Sean O'Connell karakteri ile filmde derinlik katarken, Shirley MacLaine, Walter'ın annesi Edna Mitty rolündedir. Ayrıca, Adam Scott ve Kathryn Hahn gibi isimler de filmde önemli karakterleri üstlenir. Ben Stiller, sadece başrol oynamakla kalmayıp aynı zamanda filmi yönetip, üretim sürecinde önemli rol alır. Filmin oyuncu kadrosu, her biri karakterlerine katkı sağlayarak hikayeye dinamizm ve tutku katar.
İçimdeki Ses, hayallerin peşinden koşmanın ve kişinin potansiyelini keşfetmenin önemini vurgular. Walter Mitty'nin yolculuğu, herkesin yaşamında koşulsuz bir cesaretle harekete geçmesi gerektiğini gösterir. Varlığımızdaki sıradanlık içinde, içsel sesimizi ve hayallerimizi kaybettiğimiz zaman, bu film bunun üstesinden gelmek için bir çağrı yapar. Sadece hayal kurmanın ötesine geçip, gerçek eylemlilik içinde olmanın gerekliliği anlatılır. Walter’ın hayal dünyası, onu gerçek hayatta cesur bir birey olmaya yönlendirir. Bu anlamda film, insanın kendi hikayesinin yazarı olabileceğini, hayallerinin peşinden koşması ve cesur adımlar atması gerektiği mesajını verir.
İçimdeki Ses, etkileyici sinematografik özellikleriyle dikkat çeker. Filmin farklı mekanları, özellikle ülke dışı sahneler ve kalabalık şehir görüntüleri, izleyiciyi büyüleyici bir yolculuğa davet eder. Görüntü yönetmeni Stuart Dryburgh, geniş açılı ve cesur çekimlerle filmin ruhunu büyük bir ustalıkla yansıtır. Görsel efektler ise Walter'ın hayal dünyasını ve gerçek dünyayı birleştirirken, ileri teknoloji ile geleneksel görüntülerin kombinasyonu ile desteklenir.